Hint asıllı bir Alman vatandaşı, trende seyahat ederken ten rengi nedeniyle sadece kendisi ile kızının kontrol edildiğini ve Alman makamlarının bu durumu soruşturmaktan kaçınmasını gerekçe göstererek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açtığı davayı kazandı. AİHM, Alman makamlarının tavrını ırkçılık olarak nitelendirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) 4 yıl önce açılan davada karar çıktı. Çekya’dan Almanya’ya trenle seyahat eden Hint asıllı bir Alman ve küçük kızına, trenin Almanya’ya ulaşmasından kısa süre sonra vagona giren polisler tarafından kimlik sorulmuştu. Vagonda başka kimsenin aranmamasını ten rengine bağlı ırkçı bir yaklaşım olarak nitelendiren yolcu, bu durumu Alman mahkemelerine taşıdı. Sonuca varamayan yolcu bunun ardından AİHM’de dava açtı. Yaklaşık 4 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından mahkemeden çıkan karar, yolcunun lehine oldu. İlgili kararın paylaşıldığı metinde, “Başvuru, polis tarafından bir trende başvuranın kimliğinin kontrol edilmesiyle ilgilidir. Başvuran, koyu ten rengi nedeniyle ve dolayısıyla ayrımcı bir şekilde kimlik kontrolünün yapıldığını ve yetkililerin, ırksal profil oluşturma iddialarını yeterince soruşturmadığını iddia etmiştir. Dava, sözleşmenin 8. ve 13. maddesi ile bağlantılı olarak 14. madde kapsamında bir sorun ortaya çıkarmaktadır. Bir trende kimlik kontrolü sırasında polis tarafından ırksal profil oluşturma iddialarının bağımsız ve etkili bir şekilde soruşturulmaması, kontrolün 8. madde kapsamına girmesi için gerekli şiddet eşiğine ulaşmış olması, ilgili kişileri damgalanmaktan korumak ve yabancı düşmanı tutumların yayılmasını önlemek için soruşturma görevi bulunması nedenleriyle davacı haklı bulunmuştur” ifadelerine yer verildi.
Bununla birlikte, söz konusu eylemin ve dava girişiminin sonuç vermediği Alman makamları mahkeme tarafından suçlu bulundu.
Öte yandan, mahkemeyi kazanan Hint asıllı Alman vatandaşının bu duruma karşın herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığı da karar metninde yer aldı. – BRÜKSEL