İZMİR’in Menemen ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Gürol Kaplan, doğup büyüdüğü evi müzeye dönüştürdü. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde 1978-79 yıllarında üst üste 2 kez şampiyon olup 2013 yılında katıldığı Dünya Veteranlar Güreş Şampiyonası’nda altın madalyanın sahibi olan Kaplan, çok sayıda tarihi eser ve antika objeyi bir araya getirip, yetenekli gençleri ağırladığı bahçesini sanat atölyesi haline dönüştürdü. Gençler burada hem resim yapıyor hem söyleşilere katılıp keyifli vakit geçiriyor.
Menemen’in Çaltı Köyü’nde doğup uzun yıllar Avrupa’da yaşayan Gürol Kaplan, 10 yıl önce Türkiye’ye döndükten sonra kültürüne sahip çıkmak için tarihi objeleri biriktirmeye başladı. Eski Türklerde ‘Balbal’ ismi verilen mezar taşından dokumacılıkta kullanılan ıstar tarağına, dolma av tüfeği, çan, Selanik işlemesi örtüler, dürbün, daktilo, hesap makinesi, terazi ve nargile gibi çok sayıda tarihi objeyi toplayan Kaplan, çürümeye yüz tutmuş eserleri yeniden kullanıma kazandırıyor. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde 1978-79 yıllarında üst üste 2 kez şampiyon olup 2013 yılında katıldığı Dünya Veteranlar Güreş Şampiyonası’nda altın madalyanın sahibi olan Kaplan, sanat ve spor ile iç içe olmak isteyen gençlere de evini açıp üretmeleri için fırsat tanıyor. Toplumların kendi kültürüne sahip çıkması gerektiğini savunan Gürol Kaplan, Türkiye’ye dönünce baktım ki bizim objelerimiz, bize ait olan kültürel değerlerimiz hep yok oluyor. Bunların değerini, kıymetini bilen de yok. Anıtlar kurulu ve müzeler müdürlüğü ile çalışıyorum. Amacım kültürüme sahip çıkmak. Zeytinyağı pres taşları, dibekler, düveller, pulluklar, elime geçen her şeyi değerlendirip koruma altına almayı amaçladım dedi.
‘GENÇLERİMİZ KAHVEDE OTURMUYOR’
Çaltı’da yaşayan genç nüfusun da sanatla iç içe olduğunun altını çizen Kaplan, bahçesinde onlar için bir yer ayırdığını söyleyerek şöyle konuştu
El sanatlarıyla uğraşan insanlar daha başarılı olur. Ben sporcuyum. Gençlere de tavsiyem; her zaman bir müzik aleti çalın herhangi bir spor yapın. Köyümün genci kahvede oturan, sıradan, elinde telefonla mesajlaşan gençler olmasın istiyorum. Bir şeyler yazıp üretsinler. Bugün bahçeme gelen gençlerin ikisi de güzel sanatlar fakültesi mezunu. Şimdi 1940’lı yıllarda kullanılmış ve çürümeye terk edilen bir seçim sandığını boyayıp günümüze kazandırıyorlar.
ÇOBANLIKTAN SONRA RESİM YAPIYORLAR
Köyünde hayvancılıkla uğraşan Arif Gülsinan (23) Adnan Menderes Üniversitesi resim öğretmenliği bölümünden mezun oldu. İşinden arta kalan zamanlarda Gürol Kaplan’ın evine gelen Gülsinan, bu bahçenin onlar için bir sanat okulu olduğunu belirtip, Doğma büyüme buralıyım. Mahallemizin en büyük geçimi hayvancılık, ondan sonra tarım. Yevmiyeye gidiyorum. Daha sonra Gürol abinin yanına geliyoruz. Burası sanat okulu gibi. Çok mutlu oluyorum. Ruhen beni besliyor. Köyümüzde bunu yapabildiğim için mutluyum. Bu bahçede söyleşiler yapıyoruz. Tarihi eşyaları yeniden kullanıma kazandırıyoruz dedi.
İsmail Ayan (23) ise şunları söyledi
Arif ile aynı okuldan mezunuyum. Çocukluktan beri beraberiz. 15 yaşından sonra Gürol abiyle tanıştık. Ama hep onun hikayeleriyle büyümüştük. Birlikte spor da yapıyoruz. Ben güreş ve boks yapıyorum. Haftanın her günü buradayız. Farklı etkinlikler yapıyor, misafirlerimizi ağırlıyoruz.