Bursa’nın İnegöl ilçesinde, partisinin ilçe binası açılış merasimine katılan Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, vatandaşlara seslendi. Davutoğlu, “Seçim için para basıp basıp ‘asgari fiyatı artıracağız’ diyor. Para basıyorlar. Para basarak minimum fiyatı artırırsan, üç ay sonra o taban fiyat, yeniden yetmez hale gelir” dedi.

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Bursa’nın İnegöl ilçesinde partisinin ilçe binası açılış merasimine katıldı.

“ASGARİ FİYATA YÜZDE 30 ARTIRIM YAPMIŞTIK FAKAT ENFLASYON YÜZDE 6 İDİ”

Burada halka seslenen Davutoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı her hafta bir müjde açıklıyor, fakat şunu unutuyor. Geçen sene minimum fiyat 2 bin 850 lira iken, açlık sonu 3 bin 50 lira idi.  Bu sene minimum fiyat 5 bin 500 lira, açlık sonu 7 bin 500 lira. Minimum fiyat alan açlık sonunun altında yaşıyor. Yılbaşında seçim için, para basıp, basıp ‘asgari fiyatı artıracağız’ diyor. Para basıyorlar. Para basarak minimum fiyatı artırırsan, üç ay sonra o minimum fiyat, yeniden yetmez hale gelir. 2016 yılında, başbakanlık tarihinde, Türkiye tarihinde, taban fiyata yüzde 30 artırım yapmıştık. Lakin enflasyon yüzde 6 idi. Böylelikle taban fiyatı alan enflasyon karşısında net kazançtaydı. Geçen sene taban fiyata artırım yaptılar üç ay sonra minimum fiyatın değeri harbiyesi kalmadı” dedi.

Perişan bir periyottan geçtiklerini söyleyen Davutoğlu, “Öyle bir periyotta yaşıyoruz ki, herkes perişan. Çiftçiler, personeller, işçiler, emekliler, EYT’liler. Biz gelecek, onlar gidecek. Bakın onlarla birlikte kimler gidecek. Türkiye bereketli fakat halk yoksul ise bu zirvedekilerin milletin kaynaklarını berbat kullandığını gösterir. Bir millet yoksul ise iki şey kaynakları bitiriyor; Birisi bilgisiz insanların idareye gelmesi. Hazine ve Maliye Bakanı düşünün ki, bir gün bile hazine-maliye de çalışmamış birini Türkiye’nin hazinesinin başına oturttular. O da ‘Gözüme bakın ışıldıyor’ diyor. Biz napalım senin gözüne bakıpta ya. Biz o gözden korkarız zira onların gözünde dolar ışıltısı var. Feryad ediyorum. Uyanın İnegöllüler, daima birlikte ayağa kalkalım” tabirlerini kullandı.

“TÜRKİYE’DE MİLYONLAR BİN LİRALAR İLE YAŞIYOR, BİR KESİMDE MİLYON DOLARLARLA”

“Türkiye’de milyonların bin liralar ile yaşadığına dikkat çeken Davutoğlu, “Bir kesim var ki, rüşvet alan, milyon dolarlarla yaşayan bir kesim var. İşte hepsinin isimleri dolaşıyor. Milletvekilinin bir organize hata örgütü başkanından rüşvet aldığını biliyor İçişleri Bakanı ancak söylemiyor. Bir de milyar dolarlarla yaşayan siyaset zenginleri var. Bakın size kelam veriyorum cihan devletinin başı Osmangazi ismine kelam veriyorum. Ulu kent ismine kelam veriyorum. Bu milletin hazinesine, beytülmalına el uzatan kim olursa olsun o eli kıracak, o hazineyi yalnızca millet için kullandırtacağız” formunda konuştu.

“DİNİMİZİ DE İSTİSMAR EDEREK, KUR MUHAFAZALI MEVDUAT DİYE BİR ŞEY ÇIKARDI”

Türkiye’de herkesin sıkıntılı olduğunu da belirten Davutoğlu, “Bir küme var, meskende ense yaparak, üretmeden para kazanıyor. Nasıl mı kur muhafazalı mevduat diye, güya faize savaş açan sayın Erdoğan, faizin en katmerlisini, dinimizi de istismar ederek, her bir konutu neredeyse faizci yapacak biçimde, kur muhafazalı mevduat diye bir şey çıkardı. Siz paranızı bankaya yatırıyorsunuz, ne toprağa bir şey ekiyor ne de suluyorsunuz. Oturuyor faizi alıyor. Üstüne birde dolar farkını alıyor. Ve servetine servet katıyor. 10 ayda takriben hazineden 85 milyar lira bu adamlara aktarıldı. Bu adamlar kim faiz baronları.  Yetmedi, Merkez Bankası açıklamadı lakin biz takip ediyoruz. 110 milyar lira da Merkez Bankası’ndan kaynak aktarıldı. Etti mi size 195-200 milyar lira. Yıl sonuna kadar 290 milyar lira sizin cebinizden, bizim cebimizden, bu faizcilere aktarılacak” diye konuştu.

“PEKİ O BARONLAR NEREDE O BARONLAR”

Uyuşturucu sorunu ve sansür maddesine da değinerek en büyük kederlerinin uyuşturucu olduğunu lisana getiren Davutoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:

* “Bu çocuklar niçin uyuşturucuya gidiyor. Hani biz dindar kuşak yetiştirecektik? Neden, zira gençler umutlarını kaybetmişler. Artık İçişleri Bakanı’na soruyorum, ne yaparsınız siz Allah aşkına. PKK’lı teröristler, ‘sınırdan motorlu paraşütle’ ta kalkar Mersin’e iner, polisimizi şehit eder, sen yatağında rahat uyku uyursun öylemi. Bu millete utanmadan ‘motorlu paraşüt ile geldiler de şehit ettiler’ dersin. İnegöl üzere bir yerde uyuşturucu tacirleri at koşturur. Sen, ‘bacaklarını kırın’ talimatını verirsin, fakat pekala o baronlar nerede o baronlar”

* Sansür yasası imiş, ya Allah aşkına 12 eylül de susturamamış, 15 temmuzda susmamışız, artık mi susacağız. Sansür Yasası’nı da yok sayıyoruz. Gelecek gönüllüleri size para vadetmiyorum, size sıkıntı vad ediyorum. Baskı göreceksiniz. Hiç bir baskıdan yılmayacaksınız. sansür Yasası’ndan gelen baskıya da direneceksiniz.”