ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna- Rusya savaşında, Ukrayna’nın yanında durmadıkları takdirde başka güçlerin başka bölgelerde benzer girişimlere kalkışabileceğini, şöyle ya da böyle ABD’nin dahil olmak zorunda kalacağını söyledi.
Blinken, California’daki Stanford Üniversitesi Hover Enstitüsünde eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın sorularını yanıtladı.
Rusya’yı “gerileyen büyük güç” olarak tanımlamanın doğru değerlendirme olduğunu belirten Blinken, devasa bir kapasitesi bulunan Rusya’nın bu gücünü “zarar vermek” üzere kullandığını dile getirdi.
Blinken, “İnsanlarımız ve dünyada insanların hayatlarını iyileştirmek için üzerinde çalışmak istediğimiz o kadar çok büyük işler olduğundan dolayı birçok yönetim Rusya ile daha istikrarlı, daha tahmin edilebilir bir ilişki kuracağımızı umut ediyordu. Ancak Rusya özellikle Putin’in yönetiminde devasa sorunlara yol açabilecek büyük bir bozguncu oldu. Bunu Ukrayna’da görüyoruz.” diye konuştu.
Rus lideri Putin’in iki dünya savaşı ve soğuk savaşın ardından kurulan düzenin temeline muhalefet ettiğini savunan Blinken, bu nedenle Ukrayna halkına destek vermenin yanı sıra Rusya’nın dünya düzenini değiştirmeye yönelik girişimlerine karşı durmak için Ukrayna’ya destek verdiklerini söyledi.
ABD’li bakan şöyle devam etti:
“Benim görüşüme göre, bir ülkenin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne saygı duyulması ve bunların zor kullanarak değiştirilememesi gerektiği gibi bir temel anlayış için biz ve diğerleri ayağa kalkmazsak, bunu farklı şekillerde yapabiliriz ama bunun için ayağa kalkmazsak Pandoranın kutusunun açılması riskine neden oluruz. Sadece Avrupa’da değil, sadece Rusya değil başka bölgelerde de saldırganlar bunu örnek alıp ‘bende bunu yapabilirim’ diyebilir. Bu da dünyanın birçok yetkilerine yol açabilir. ve tarihten bildiğimiz bir şey var kaçınılmaz olarak şöyle ya da böyle biz bu işin içine çekiliriz.”
Çin-ABD ilişkisi “kamyon arkası yazılarına” indirgenmemeli
Blinken’a hem Rice hem de dinleyiciler tarafından çok sayıda Çin ile ABD ilişkilerinin geleceği soruldu.
Dünyanın başta sağlık, iklim ve uyuşturucu ile mücadele gibi küresel konularda ABD ile Çin’in iş birliği yapmasını beklediğini belirten Blinken, özellikle de Kovid-19 salgını sonrasında daha güvenli bir küresel sağlık sistemi inşa etmek için, küresel iklim krizi ile mücadele etmek için Çin ile iş birliği yapılması gerektiğini ifade etti.
Blinken, ABD ile Çin ilişkisinin son derece karmaşık, zorlu ve sonuçları olacak bir ilişki olduğunu belirtirken, “Bu ilişkiyi kamyon arkası yazılarına (sloganlarına) indirgememek gerekir.” ifadelerini kullandı.
Çin’in ABD’den farklı olarak liberal olmayan bir dünya düzeni amaçladığını, içerde baskıcı dışarda hırslı bir politika izlediğini anlatan Blinken, ABD’nin Pekin yönetimi ile küresel birçok konuda iş birliği yapmaya hazır olduğunu dile getirdi.
Blinken, “Son yıllarda Pekin’den Tayvan’a yaklaşımda bir değişiklik olmuştur. ve yerleşik ve olumlu bir şekilde statüko yerine yeniden birleşmeyi çok daha hızlı bir takvime koymak üzere kabul edilen bir karar vardı. Buna göre eğer planlar işe yaramazsa, güç kullanma gibi araçlar devreye sokulacak. Eğer bu araçlar da işe yaramazsa, statükoyu derinden sarsan ve büyük gerilimler yaratan yollar denenecek. Bu bir kaygı konusudur.” değerlendirmesinde bulundu.
Tayvan boğazının büyük bir ticaret kanalı olduğunu ve Tayvan’ın yarı iletkenler konusunda dünyayı beslediğini, bölgede çıkacak bir krizin bu yarı iletkenlerin üretimini etkilediği takdirde bunun dünyada krize yol açacağını belirten Blinken, Pekin’in barışçıl yollarla Tayvan ile farklılıklarını çözeceğini umduğunu ancak yine de ABD’nin Tayvan’a verdiği taahhütlerine bağlı olduğunu kaydetti.